19 Nisan 2014 Cumartesi

Sıkıcı İş Hayatına Tarzınla Renk Kat!


İş hayatının kendisi yeterince kurallı ve sıkıcı değilmiş gibi, bir de çalışan kadın için, stil kuralları var. Bazı iş yerleri var ki, klasik kalıplardan bir nebze sıyrılmak istesen, kaşları çatılan şirket yöneticileri ile karşılaşıyorsun.
Ben böyle kurumları okula, yöneticileri de sevilmeyen okul müdürelerine benzetiyorum:) Neyse ki böyle bir iş yerinde hiç bulunmadım. Çalıştığım şirkette, stil kurallarımı kendim koyarak, günlük programımı göz önünde bulundurarak hazırlanıyorum. Gün içerisinde tüm gün ofiste olacaksam, ofis içerisinde misafir ağırlamayacaksam, tamamen ruh halime göre giyiniyorum. Haftasonu kadar rahat giydiğim günler bile oluyor. Bu bence moral, motivasyon üzerinde çok çok etkili. Dışarda uzun uzadıya toplantılarım olacak ise, koşuşturmama ve toplantı yapacağım firmaların tarzlarını göz önünde bulundurarak, yine kendi stil kurallarım ile giyiniyorum. Programıma göre ayar elimde. Dozajı ben veriyorum çerçeveme:) Devamı için burayı tıklayınız.

Pelinin Ayakkabıları’na Yaz Geldi





Geçtiğimiz ay kış sezonuna ait ayakkabıların çekimini yaptığımız, ve yaz sezonu için de müjde verdiğimiz Pelinin Ayakkabıları sezonu tamamen açtı. Her hafta yeni bir, iki ayakkabı ekleniyor, daha sandeletler gelecek olsa da şimdilik sizinle platform grubunu tanıştırmak istedim. Haftaya da stiletto ve sneakers modellerini sizler için inceliyor olacağım.
Pelin Özfırıncı.
Kıskanılacak derece de çalışkan bir kadın. Ona günün her saatinde çalışırken rastlamanız mümkün. Gün içerisin de hem Nişantaşı’nda ki showroomunu, hem Bakırköy’de ki mağazasını, hem instagramını,hem atölyesini hem whatsapını, hem de telefon trafiğini yönetiyor. Bunların yanında ayakkabılarını giyen ünlü konukları ile de tek tek kendisi ilgileniyor. Benim yazarken yorulduğum, Pelin Özfırıncı’nın yönettiği bu mekanizma o kadar da kolay işlemiyor. Devamı için burayı tıklayınız.

Bahar…



Bahar yanına yağmurunu, güneşini, renklerini, sıcağını aldı geldi.
Ne iyi etti, ne çok özlemiştik kendisini. İçimizi, dışımızı ısıttı. Dün ilk defa ofise arabadan inip, üzerim kaban, mont, ince bir hırka bile almadan yürüdüm. Üşümeden, titremeden:) Otoparktan ofise kısa mesafe olduğu için incecik bir bluzla böyle yürüyebildim. Sizin sokakta denememenizde fayda var:) Devamı için burayı tıklayınız.

Yeni Kozmetik fenomenimiz BB Krem



Blemish Balm daha kısa adıyla BB krem, hayatımıza yeni giren, en masum kapatıcı. Sadece kapatıcı olarak görmek büyük haksızlık!
Saymakla bitmeyen özelliklere sahip. Kırışık karşıtı, sivilce kapatıcı, leke kapatıcı, aydınlatıcı, nemlendirici hatta ve hatta güneş koruyucu.
Fondötenlerden farkı, çok masum! Renkli nemlendiriciden farkı, kapatıcılığı yüksek!
Yüksek UVA ve UVB içeriyor.
Bu şahane nemlendirici, koruyucu, kapatıcı, güneş koruyucu, kısaca BB kremin çıkış noktası Almanya. Estetik  sonrası ciltte oluşan morlukları kapatıp, onarması için medikal bir ürün olarak ortaya çıkar. Devamı için buraya tıklayınız.

Stilettolu Turkish Kovboy



Lise son sınıf ve üniversetinin ilk yılında, bir tane olsun, şöyle üzerime oturan, kız gibi gösteren bir jeanım yoktu. Bu iki yılı, Rock & Coke da gördüğüm asi ablalarıma özenip, erkek gibi üzerime en az iki beden büyük jeanlar, kırmızı kısacık erkek saçlarım, bordo rujumla geçirdim. O yıllarda ki fotoğraflarıma bakınca, hala katılarak gülüyorum kendime:)
O yıllardan sonra, ya  İspanyol paça jean ya da skinny jeanları tercih ettim. Elime bedenimden bir beden büyük bile jean almadım. Bol kesim jeanlardan uzak durdum. Ta ki geçen yıl boyfriend jeanlar artık beni cezbetmeye başlayana kadar. Boyfriend jeanları dahi, daha elagan göstermek gibi bir derdim var:) Sanırım o yıllarda ki görüntüme dönmekten korkuyorum:) Altına ya dolgu topuk, ya da bir stiletto geçiriyorum. Devamı için burayı tıklayın.